Sivrihisar Eğitim Vakfı

SEV VAKFI VE YENİ YÖNETİM KURULUNU TEBRİK YAZISI

SİVRİHİSAR EĞİTİM VAKFI (SEV) VE PANDEMİ SONRASI YAPILAN
YENİ GENEL KURUL ARDINDAN DÜŞÜNCELER
Prof. Dr. Ömer Adil ATASOY
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi
omeratasoy@aydin.edu.tr

Sivrihisar Eğitim Vakfı, Sivrihisar’ımızın eğitim ve irfan meşalesi olmaya devam ediyor. Bu meşaleyi yakanlara, taşıyanlara ve taşımaya devam edenlere selam olsun. Tüm SEV Vakfı Başkanlarını ve onlara omuz verenleri ve sayısız Sivrihisar sevdalısını ve Sivrihisar’a gönül verenleri saygı ile anıyorum.

İlk Kurucu Başkan Atila ŞAMDAN. Sonra sırası ile Mehmet İNCİ, Yavuz BESLER ve Erkan BESLER ağabeylerimiz. Sonra Başkanlık nöbetini ve Eğitim Bayrağını devralma sırası Naci ŞAKAR ağabeyimize geliyor. Naci Abi, Başkanlık görevini devralana kadar hep destek olma ve işleri kotarma makamında sessiz ve gayretli bir nefer gibi çalışıp Vakfa katkı veren yumuşak güç. Kaynaştırıcı, birleştirici hizmet insanı. Tüm diğer Başkanlar ve onlara omuz veren hemşerilerimiz gibi Sivrihisar toprağından yetişmiş, Yunus Emre Ocağından beslenmiş, Sivrihisar Büyüklerinden feyz almış olduğu davranışlarında, konuşmalarında, ikramlarında yansıyor. “İncinsen de incitme” düsturunu ilke edinmiş bir eğitim ve hizmet gönüllüsü.

Naci Abi ile, görevim icabı Eskişehir’den ayrılmadan önce, Vakıfta yaptığımız görüşmelerimizden birinde idi. “Adil Hocam, artık yoruldum. Dinlenme zamanım geldi yavaş yavaş Vakfı arkadan yetişen gençlere bırakmayı düşünüyorum sen ne dersin” demişti. “Ağabey, Allah sağlık verdiği müddetçe Vakıf Başkanlığını sürdürmeni arzu ederim. Ama gençleri de artık hizmete almak ve yönlendirmek gerekir. Sen kendine göre bir ekip oluştur” demiştim. Naci Abi de, “Belki bir dönem daha gençlerle birlikte çalışırım” demişti. Sanki sözleri bir veda imiş. Dediği gibi de yaptı, hiç beklenilmeyen vefatına kadar, gençlerle birlikte Vakıf işlerini yürüttü, bize yaptığı gibi onlara da ağabeylik yaptı.

Birkaç defa da telefonla konuştuk, hal hatır sorduk. Vakıf işlerini konuştuk. Son çalışmalarından biri, Sivrihisar’da Vakıf adına tarihi bir Sivrihisar konağını mülk edinerek, bir “Sivrihisar SEV Vakfı Kültür Evi” meydana getirebilmekti. Bu konuda bazı temasları olduğundan bahsetmiş, ben de çok yerinde ve uygun bir proje olduğu konusundaki fikrimi beyan etmiştim.

Naci Abi, gerçekten de dediği gibi yaptı, kendisi Başkan kalmakla beraber, zaten vakıf çalışmaları içinde yer alan gençlerimizi yönetim kuruluna çekerek Vakıf yönetiminin gençleşmesini sağladı. Hiç hesapta olmayan, aklımızın ucundan bile geçmeyen Korona virüs belası kendisini aramızdan alıp Rahmeti Rahman’a kavuşuncaya kadar da gençlerin başında hizmeti sürdürmeye devam etti.

Allah, aramızdan ayrılan ve Ebedi Aleme göç eden Ağabeylerimize ve Naci Ağabeyimize Rahmetiyle karşılık versin. Cennetine kabul ettiği kullarından eylesin. Bu duayı yaparken kalbimin büyük bir rahatlık ve umut içinde olduğunu söylemeliyim. Şunun için; “Kovit-19 Pandemisinin Toplum Yapımız ve Dünya Düzenine Etkileri” konusunda bir makale çalışması yapıyordum. Bu çalışmam sırasında öğrendiğim Ayşe Validemizden rivayet edilen bir hadisi şerif beni çok etkiledi. Adeta kalbimin acısını dindiren bir merhem oldu.

Ayşe Validemiz, bazı yörelerde etkili olduğu ve çok sayıda ölümlere yol açtığını duyduğu “veba” salgını hakkında bir tedbir olup olmadığını Peygamberimize (Sav.) soruyor. Peygamberimiz bu hadisi şeriflerinde mealen şöyle cevap veriyor: “Ey Ayşe, veba illeti insanlar için bir acı ve keder idi. Fakat Rabbim bu acıyı inanan müminler için bir mükafata çevirdi. Şayet bulundukları yerden ayrılmaz, karantina şartlarına riayet eder, şifanın Allahtan olduğuna inanarak tedbirini alır ve Allah’a iman etmiş ve teslim olmuş olarak salgının ortaya çıkardığı acı ve ıstıraba sabreder ve şayet bu hal üzere iken ruhlarını teslim edecek olurlarsa Allah onları Cennetleri ile mükafatlandırır”.

Allah’tan, pandemi dolayısıyla kaybetmiş olduğumuz tüm yakınlarımızın bu hadisi şerifin müjdesine nail olmalarını dileyelim ki, kalbimizdeki acılar hafiflesin, teselli bulalım. Hayatta olan büyüklerimiz, dost ve arkadaşlarımız için ise, sağlık ve afiyetle yaşamlarını Allah’ın rızasına uygun olarak devam ettirmeleri için dua ve niyazda bulunalım.

Sayın Vakıf Başkanımız Bekir KALIR Bey, beni Vakıf Genel Kurulu Toplantısına davet ederken, Hocam gelmeniz mümkün olmaz ise, kısa bir mesaj göndermenizi arzu ederiz demişti. Bu arzuyu ne yazık ki aynı gün gerçekleştirmek zorunda olduğum “2021 Cumhurbaşkanlığı Yunus Emre Yılı” ile ilgili bir Proje toplantısı sebebiyle gerçekleştirmem mümkün olamadı. Her şeyde bir hayır olduğu düşüncesiyle, Genel Kurul Toplantısı sonrası göreve talip olan ve seçilen arkadaşlara bir hayırlı olsun ve iyi görevler yazısı yazmanın, bir vefa borcu olarak konup göçenleri de hayırla yad etmenin uygun olacağını düşündüm.

26 Haziran 2021 günü yapılan son Vakıf Genel Kurulu Toplantısı ile Vakıf Yönetimine seçilmiş ve görev almış değerli yöneticilere başarı dileklerimi sunuyorum. Göreve yeni seçilen genç arkadaşlarımın işi hem kolay ve hem de zor. Neden?
Kolay, çünkü, onlara yol gösteren ve müşküllerini ortadan kaldıran, önder ve örnek olan bir Naci Başkanı tanıdılar ve onunla birlikte çalıştılar. Zor, çünkü, onun bıraktığı işleri tamamlamak ve yeni işlere talip olarak ve Sivrihisar’ın sesinin daha gür çıkmasını sağlayacak hayırlı teşebbüslerin kapısını aralamak zorundalar.

Sayın SEV Başkanı Bekir KALIR’ın, uzun yıllar birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarından Müdürlük görevinden emekli olarak ayrıldığı zaman “Helallik alması” ve bu suretle arkadaşlarına gösterdiği saygı ve vefa, onların da incinmeden birlikte çalıştıkları Müdürlerine karşı ifade ettikleri saygı ve sevgi beyanları gerçekten beni çok duygulandırmış ve kendisini bu güzel halinden dolayı takdir etmiştim. Bu takdirimi bir kere de kamuoyu önünde açık olarak ortaya koymak isterim. İnsanın geçmişi muhakkak geleceğinin aynasıdır.

Kendisine SEV Başkanı olarak hayırlı, uyumlu ve verimli çalışmalar diliyorum.

Sayın Başkan ve seçilmiş arkadaşlarına bazı düşüncelerimi açmak ve onlarla kısa bir hasbıhal yapmak istiyorum: Bir defa Sivrihisar, toprağıyla, taşıyla, kayası ile bir bütün. İnsanları aynı kültür, inanç ve değerlerin yoğurduğu güzel ve örnek bir oluşum. Sivrihisar Yunus Emre’si, Nasrettin Hoca’sı, tarihe mal olmuş bütün Ünlü Şahsiyetleriyle, geçmişini ve geleceğe bağlayan bir köprü. Bu bütünün tamamına “Sivrihisarlı olmak” diyoruz. Dünyanın neresinde olursak olalım bu bütünün bir parçasıyız.

Hemşerilerimiz arasındaki bağları sıklaştırmaya, kırgınlıklar var ise gücenikliği aradan kaldırmaya çalışmalıyız. Ne kadar, hayırlı işlerimizde bir birimize destek olursak o kadar iyi sonuçlar alabiliriz.

Başta Sayın Valimiz olmak üzere, Kaymakamımız, Belediye Başkanımız ve diğer sivil toplum kuruluşları ve vakıf insanlarımızla etkileşimi artırmak yoluna gitmeliyiz. Sivrihisar’ımızın yukarda belirttiğimiz tarihi, kültürel ve etnoğrafik özellikleri, yemek kültürü, coğrafyası, nüfus yapısı, tarihi evleri, kaybolmamış ve korunmuş geleneksel çarşı düzeni, çeşitli ziraat ve el ürünleri ve ticari dokusu ile bir “Sakin Şehir” olmanın tüm nitelik ve unsurlarını taşıyor. Sayın Başkan ve yeni yönetim kurulu Sivrihisar’ın “Sakin Şehir” statüsüne kavuşturulması için tüm ilgililer ve bilhassa Sivrihisar Belediye Başkanlığımız ile sıkı bir işbirliği içinde olmalı ve bu konuda öncülük etmelidir.

Sivrihisar Eğitim Vakfı kuruluşundan itibaren başlattığı ve öncelediği, ihtiyaç halindeki Sivrihisarlı öğrencilerimize her düzeyde burs ve destek vermek yolundaki çalışmalarını artırarak sürdürmelidir.

Hem burs temin faaliyetlerinde ve hem de diğer yardım faaliyetlerinde bir Sivrihisar geleneği ve medeniyetimizin inceliği olan, alanla verenin birbirinden haberli olmadığı “Yardım Taşı” olma niteliğini “Sivrihisar Eğitim Vakfı” sürdürmelidir.

“Osmanlı Belgelerinde Dünyanın Merkezi Sivrihisar” adlı eser, Naci Başkan’ın geride bıraktığı ve sürekli hayırla yad edilmesine vesile olacak “sadakayı cariye” kabilinden dev bir eserdir. Naci ŞAKAR ağabeyin başlattığı Sivrihisar tarihi ve kültürü ile ilgili yayınların sayısını artırmak yolunda gayret sarf etmeliyiz.

Sivrihisar’la ilgili yayınların hayata geçmesi konusunda çaba sarf eden kuruluşlarımızı ve bu konuda emek ve gayret sarf eden değerli yazarları saygı ile anmak isterim. SEV vakfının hazırlanmasına öncülük ettiği yayınların kalite ve sayıca artış göstermesi ve bunların “Elektronik Kitap” olarak vakıf sayfasında yer almasından büyük memnunluk ve gurur duyduğumu ifade etmek isterim.

“Sivrihisarlı Şeyh Baba Yusuf Ve Hamdi Baba”, “Sivrihisarlı Sinan Paşa ve Hızır Bey Çelebi”, “Sivrihisarlı Aziz Mahmut Hüdayi” gibi tarihi şahsiyet ve değerlerimizin biyografilerini yazan Hüseyin Ziya KANDİLCİ ağabeyime ve Sivrihisar’ımızın değerlerinin ve ünlü büyüklerinin tarihten gelen sesi olan Baba Dostu Ahmet ATMACA ağabeyime selam ve saygılarımı sunarım. Ahmet ATAMACA Ağabey son olarak, Dedesi Hasan Onbaşı ve Babası Ali Amcanın hayatını anlattığı eseri ile Sivrihisar’ın yakın tarihine ve Ülkemiz sosyal hayatına ışık tutmaktadır. Allah sağlık afiyet versin, ömürlerini bereketlendirsin.

Bu yazıya son verirken SEV Vakfına adanmış bazı isimleri anmadan geçemem. DEMİR Ailesine ve Muzaffer DEMİR Ağabeyime, KESKİN Ailesine, Büyüğümüz Orhan KESKİN Ağabeye ve değerli arkadaşım, Sivrihisar’ı Millet Meclisinde bir dönem temsil eden Milletvekilimiz Fahri KESKİN’e sağlık ve afiyetler dilerim. ATIŞKAN Ailesinin tüm fertlerine, BESLER Ailesine onların değerli temsilcileri, Erkan BESLER ve Yavuz BESLER Ağabeylere rahmet dileklerimi sunarım.

SEV Vakfının Yeni Yönetim Kuruluna ve vakıf yönetiminde görev alan, katkı sağlayan isimlerini sayamadığım tüm isimsiz kahramanlara teşekkürlerimi, başarı dileklerimi, selam ve saygılarımı sunarım.

30 Haziran 2021
201 görüntülenme

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Ziyaretçilerimiz tarafından yapılan yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZIN

Bu konu hakkındaki görüşünüzü belirtmek ister misiniz?